AVRUPALI SEÇKİN DESTİNASYONLAR

Kırşehir

Resimler
 
  • kirsehir7
  • kirsehir6
  • kirsehir5
  • kirsehir2
  • kirsehir3
  • kirsehir4
  • kirsehir1
 
Nasıl Gidilir?
 
Ankara - Kayseri karayolu üzerinde bulunan Kırşehir'e karayolu ile heryerden ulaşmak mümkündür. Kapadokya bölgesi içerisinde yer alan Kırşehir'in bazı illere olan uzaklığı şu şekildedir: Kırşehir - Ankara 185 km. , Kırşehir - İstanbul 638 km. , Kırşehir - İzmir 755 km. , Kırşehir - Kayseri 134 km. , Kırşehir - Nevşehir 91 km.
 
Hakkında
 
 
Kırşehir “Yaşayan Hazineler Destinasyonu” temalı EDEN 2008 yarışması içerisinde Türkiye’nin ilk beş finalistinden birisidir.
 
Hititler döneminde “Akua-Saravena (Su Şehri)”, Persler döneminde “Katpatukya (Güzel Atlar Ülkesi)”, Roma döneminde “Makissos”, Bizans döneminde “Justinianapolis” ve Anadolu Selçuklu döneminde “Gülşehri” ismini alan Kırşehir, 5.000 yıllık tarihi geçmişiyle tarihe tanıklık etmiş önemli bir merkezdir. Eski Tunç Çağı’ndan (M.Ö. 3000-2000) başlayan ilk yerleşim, Hititler, Persler, Kapadokya Krallığı, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin birikimlerini günümüze taşımıştır.
 
Kırşehir tarihte yeniden canlanışını, Selçuklular döneminde yapmıştır. 13. yüzyılda önemli bir bilim, sanat ve kültür merkezi olmuştur.
 
Türkçe eserler yazan Aşık Paşa, Anadolu’da sosyal ve ekonomik düzeni kurmayı amaçlayan büyük bir teşkilat olan Ahiliğin kurucusu Ahi Evran-ı Veli, Süleyman Türkmani, Ahmed-i Gülşehri, gönül dostu Hacı Bektaş-ı Veli, mısraları tüm dünyayı dolaşan Yunus Emre, Osmanlı İmparatorluğu’nun manevi kurucusu Şeyh Edebali gibi Türk İslam düşünür ve mutasavvıflarını hep o dönemde yetiştirmiştir.
 
1240 yılında Kösedağ yenilgisi ile bütün Anadolu’yu işgal eden Moğollar Kırşehir’i yaylak ve kışlak haline getirmişlerdir. Kırşehir emiri olan Nureddin Cibril bin Cacabey Moğollarla kurduğu iyi ilişkiler sonucu Kırşehir’de iki esaslı imar faaliyetini gerçekleştirmiştir. Kızılırmak yanındaki Kesikköprü Hanı’nı 1248 yılında, ilk astronomi medreselerinden biri olan Cacabey Gökbilim Medresesi’ni 1272 yılında inşa ettirmiştir. Alaaddin Keykubat tarafından 1230 yılında Alaaddin Camii yaptırılmıştır. Matematik, fen ve astronomi eğitimi verilen bir medrese olarak yaptırılan Cacabey Gökbilim Medresesi (1272), eşsiz mimarisinin yanı sıra özellikle güneş sistemindeki gezegenleri sembolize eden içi sütunceleri, rasat kuyusu, aydınlık feneri ve gözlem kulesi ile dikkatleri üzerine çekmektedir. Cacabey Gökbilim Medresesi astronomi eğitimi veren ilk merkezlerden biri ve belki de en önemlisidir. Günümüzde cami olarak kullanılan medresenin ü?? ayrı yerinde bulunan ve rokete benzeyen sütunceleri, yapının astronomi merkezi olarak faaliyet gösterdiğinin delili sayılmaktadır.
 
13.yy’da Anadolu Türk birliğini ve özellikle esnaf ve sanatkarlarını teşkilatlandıran Ahi Evran, Denizli Konya ve Kayseri’den sonra Kırşehir’e gelerek çalışmalarını burada sürdürmüş ve Kırşehir’i Ahiliğin merkezi durumuna getirmiştir. Kırşehir’de alınan kararlar Azerbaycan’dan Bosna Hersek’e kadar geniş bir bölge üzerinde etkili olmuştur. Ahilik Teşkilatının kurucusu Ahi Evran adına 1482 yılında yaptırılan Cami ve Türbe, il merkezinde bulunmaktadır. Y??zyıllarca Anadolu’nun ticari ve ekonomik hayatında büyük rol oynamış olan Ahilik felsefesi, 13yy.’da Kırşehir’de kurulmuştur. Ahilik, iş ahlakını savunan, sermayeyi ve işçinin alın terini koruyan, akıl, ahlak, bilim ve çalışma prensipleri üzerine kurulan, günümüzün kooperatifçilik, sendikacılık, sosyal güvenlik, kalite ve fiyat kontrol sistemine benzer yönleri olan bir teşkilat felsefesi kapsamında “elini, sofranı, kapını açık tut; dilini, gözünü ve belini ba??lı tut” düsturu benimsenmiştir. Ayrıca, her yıl Eylül ayının 3. haftası Kırşehir merkez olmak üzere tüm yurtta Ahilik Kültürü Haftası kutlanmaktadır.
 
Kapadokya’nın giriş kapısı olan, binlerce yıldır çeşitli uygarlıklara sahne olan destinasyon, yalnız çeşitli tarihi mirası, ilginç yeraltı şehirleri ile değil zengin termal kaynakları, Seyfe Gölü Kuş Cenneti, “Orta Anadolu’nun Denizi” olarak bilinen ve doğal kumsallara sahip olan Hirfanlı Baraj Gölü gibi doğal güzellikleri ile de dikkat çekmektedir. Karalar köyünde Karakurt Kaplıcalarının yanında bulunan ve döneminde hastane ılıca olarak kullanılan hamam, Selçukluların ünlü komutanlarından Kılıç Arslan tarafından 1135 yılında yaptırılmıştır.
 
Obruk Gölü, Çuğun Baraj Gölü, Aşık Paşa Türbesi, Yunus Emre Türbesi, Süleyman Türkmani Türbesi, Fatma Hatun Kümbeti, Melik Gazi Kümbeti, Kalender Baba Türbesi, Aflak Baba Türbesi, Hacıbey Konağı, Ağalar Konağı, Bekir Efendiler Konağı, Lale Camii, Kapucu Camii, Çarşı Camii, Bizans dönemine ait Üç Ayak Kilisesi yörede görülmeye değer eserler arasında yer almaktadır.
 
Ayrıca Onyx taşından yapılan çeşitli süs eşyaları, Kırşehir’in ünlü halı, kilim ve yastıkları, pekmezi ve meşhur Kaman cevizi Kırşehir’in simgeleri arasında bulunmaktadır.
 
Yine destinasyonun önemli ziyaret noktalarından birisi de Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi ve Japon bahçesidir. Japon Hükümeti’nin “Kültürel Mirası Koruma Programı” kapsamında verdiği karşılıksız hibeden yararlanarak yaptırılan Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi, Kalehöyük’ün kendi formundan esinlenerek höyük görünümünde tasarlanmıştır. Dünyada höyük şeklinde yapılmış olan ilk ve tek müzedir. Ayrıca Chicago’da 1950’li yıllardan beri yapılan dizayn yarışmasında en iyi yeşil müze ödülüne layık görülmüştür. Gelen ziyaretçilerine kazı yöntemlerini ve aynı anda kazıdan çıkarılan eserleri görme imkanı sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. 2010 yılında ziyarete açılan müze daha şimdiden yörenin cazibe noktalarından birisi olmuştur.
 
Kırşehir’in yaşayan hazine mirasını pekiştiren unsur bozlak kültürü; namı ülke çapına yayılmış ozanlarının, kimi şairleri şairliğinden utandırabilecek kadar naif, memleket dokusuna nüfuz etmiş, yürek titreten eserlerinden, türkülerinden oluşmaktadır.
 
Bağlamanın teline her dokunduklarında insanı heyecanlandıran, insanın gönül telini titreten, türküleriyle; sevgiyi, dostluğu, özlemi, hasreti, gurbeti yaşattıran ozanlar, genellikle mütevazi bir hayatı gözü tok ama gönlü zengin yaşamayı yeğ tutmuşlardır. Sazlarıyla, sözleriyle geçmişi bugüne, bugünü geleceğe taşımışlar, toplumun yaşam biçimlerini, düşünce ve duygularını, olaylara bakış açılarını saz ve sözle dile getirmişlerdir.
 
Bozlak kültürünün devamlılığına ve korunmasına yönelik Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak 2001 yılında “Kırşehirli Ustalar Müzik ve Oyun Topluluğu” kurulmuş olup, yurt içinde ve dışında büyük beğeni görmekte ve bozlak geleneğinin yaşamasını sağlamaktadır. Üniversite ve okullar, Gençlik Kulüpleri, dernekler gibi sivil toplum kuruluşları, üyelerine ve halka yönelik olarak Kırşehir Halk Oyunları’nın bozlak kültürü ile birlikte yeni nesillere aktarılması için eğitim ve tanıtım çalışmaları yapmaktadır.