AVRUPALI SEÇKİN DESTİNASYONLAR

Eskişehir

Resimler
 
  • eskisehir7
  • eskisehir6
  • eskisehir4
  • eskisehir3
  • eskisehir2
  • eskisehir1
 
Nasıl Gidilir?
 
Bir havaalanına sahip olan Eskişehir'e hava yoluyla gelebilmeniz mümkün. Şu an itibariyle Eskişehir - İstanbul arasında karşılıklı üç sefer mevcut. Ayrıca Türkiye'nin en büyük iki kenti olan Ankara ve İstanbul arasında yer alan konumu dolayısıyla neredeyse tüm illerden düzenli seferler yapan otobüslerle de Eskişehir'e ulaşmanız mümkün. Hızlı trenin getirisi sayesinde Ankara'dan yalnızca bir saatlik keyifli bir yolculukla ulaşabileceğiniz bir kent.
 
Hakkında
 
 
Eskişehir,“Suya Bağlı Turizm” temalı EDEN 2010 yarışması Finalistlerinden birisidir.
 
İki büyük üniversiteye ve zengin bir tarihe sahip olan Eskişehir, son yıllarda yapılan çalışmalarla Anadolu’daki Avrupa kenti olarak ünlenmiş bir kent. Kültürel zenginliği ise hem geçmişi hem de bugünü kapsıyor.
 
Kentin ilk yerleşim yeri olduğu düşünülen Şarhöyük’te yapılan kazılar Eskişehir’in M.Ö. 3000’lere kadar giden bir tarihi olduğunu kanıtlıyor. Çevresindeki diğer höyüklerdeki buluntularla bu tarihi çok daha eskiye götürebilmek mümkün.
 
Eskişehir tarihinde önemli izler bırakan uygarlıklardan ilki M.Ö. 9. yüzyıldan itibaren bu bölgede kendilerini gösteren Frigler.
 
Eskişehir’in çevresindeki pek çok noktada eserleri görülebilen bu uygarlığın izlerini keşfedebileceğiniz en önemli yer ise birden çok anıtın ve mezarın bir arada görülebileceği Friglerin dini merkezi olan Yazılıkaya. Eskişehir, Osmanlı tarihi açısından da oldukça önemli bir yer. Bunun nedeni Osmanlı’nın ilk fethi olarak kabul edilen ve Osman Bey’in adına ilk hutbeyi okuttuğu yer olduğu düşünülen Karacahisar Kalesi’ne ev sahipliği yapması.
 
Eskişehir’in ilçelerinin neredeyse tamamı tarihi ve kültürel açıdan oldukça zengin yerleşimler. Eskişehir’de dünyaya gelmiş olan Türkçe şiirin öncüsü, halk şairi ve düşünürü olan Yunus Emre’nin doğduğu, aynı zamanda külliyesinin de görülebileceği Mihalıççık; Roma ve Bizans Dönemleri’nde önemli bir yerleşim olan bunun yanında Selçuklu ve Osmanlı Dönemi eserleri ile de ünlü aynı zamanda bir diğer halk düşünürü olarak tüm dünyaca tanınan Nasrettin Hoca’nın doğum yeri olarak kabul edilen Sivrihisar; Anadolu’nun efsaneleşmiş ve saygı duyulan kişilerinden birisi olan Seyyid Battal Gazi’nin külliyesinin de görülebileceği Seyitgazi bu yerleşimlerin ilk sırada gelenleri.
 
Tarih meraklılarının mutlaka ilgisini çekebileceğini düşündüğümüz bu yerleşimlerin tamamı kent merkezinin biraz dışında yer alanlar. Eskişehir’in merkezinde tarihi yönüyle sizi cezp edebilecek en önemli yer ise kentin ilk kurulduğu nokta olarak düşünülen Odunpazarı. Son yıllarda yapılan çalışmalarla restore edilen ve Eskişehir’in turistik gezilerinin vazgeçilmez noktası olan Odunpazarı’nda yüzlerce yaşındaki ahşap konakları görebilirsiniz. Bazıları butik otel, restoran, müze olarak hizmet veren bu konaklar Odunpazarı’nın atmosferini ve tarihini daha derinden hissetmek isteyenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken Osmanlı Dönemi sivil mimarisinin en güzel örnekleri.
 
Odunpazarı’na gelindiğinde görebileceğiniz önemli bir eser de 16. yüzyıla ait cami, şadırvan, aşevi, imaret, sıbyan mektebi, medrese, tabhane ve iki kervansaraydan oluşan Kurşunlu Külliyesi. Külliye’nin tabhane bölümü, Eskişehir denilince akla gelen şeylerden birisi olan Lületaşı’na ayrılmış durumda. Eskişehir’in en önemli zenginliklerinden olan bu taş, dünyada çok az yerde çıkartılıyor ve bunların arasında en kalitelisi de Eskişehir Lületaşı. Rengi dolay??sıyla beyaz altın ve denizköpüğü olarak da isimlendirilmekte. Osmanlı Dönemi’nde hammadde olarak ihracatı gerçekleştirilirken artık her biri adeta bir sanatçı maharetiyle işlenmiş pipolar, mücevher kutuları ve takılar haline getiriliyor. Lületaşı, bazen yerin metrelerce altına inen çukurlar kazılması suretiyle çıkartılabiliyor. Yani işlemesi kadar çıkartılması da zahmetli bir maden. Eskişehir’in bu zenginliğinin ve Eskişehirli lületaşı ustalarının maharetlerini görebileceğiniz tabhanedeki Lületaşı Müzesi kendi dalında dünyada tek örnek. Bu müzeden çıktıktan sonra Atlıhan El Sanatları Çarşısı’ndan lüle taşıyla yapılmış pipolar, takılar ve diğer süs eşyalarından alabilmeniz mümkün.
 
Eskişehir’in kültürel mozaiği yemek kültürünü şekillendiren önemli öğelerden birisi. Bu kente Kırım’dan göç edenlerinin beraberinde getirdikleri Çibörek Eskişehir’e gelindiğinde mutlaka tadına bakılması gereken bir lezzet. Geleneksel olarak kıyma ile yapılmasına rağmen günümüzde peynirli, patatesli gibi çeşitleri de üretilmekte. Eskişehir’e özgü bir diğer lezzet ise met helvası. Bu ikisi kadar ünlenmese de kuzu sorpa, toyga çorbası, göbete ve balaban da Eskişehir de denemeniz gereken özgün lezzetler arasında yer alıyor.
 
Tüm bu zenginlikleri Eskişehir’in tarihi ve kültürel yönünü ortaya koyuyor olsa da Eskişehir’i şekillendiren en önemli faktör olarak iki büyük üniversitesinin sayılması gerekir. Bu üniversitelerde öğrenim gören ve sayıları 30 bini aşan öğrenciler de Eskişehir’in sosyal ve kültürel canlılığına çok büyük katkı yapıyorlar. Bu durumun oluşmasında eğitimlerini devam ettiren öğrencilere yönelik konser gibi organizasyonların önemli bir payı olduğunu da söylemeliyiz. Genç ve dinamik bir nüfus doğal olarak sosyal yaşamı da canlandırıyor. Eskişehir’in sokaklarının yanında, kafeler, sinemalar ve tiyatrolar da sürekli bir yoğunluk yaşanmasının nedeni de bu durum.
 
Verdikleri eğitimin yanında üniversitelerin Eskişehir’e bir diğer getirisi de kültürel faaliyetler ve sanatsal etkinliklerin merkezini meydana getirmelerinden kaynaklanıyor. Üniversite bünyesinde her yıl çok sayıda sergi, tiyatro ve konserler düzenleniyor. Öğrenciler yanında Eskişehir halkının da yoğun ilgi gösterdiği ve yüzlerce sanatçıyı ağırlayan Eskişehir Festivali’nde her zevke hitap eden konserlerin yanında tiyatro gösterileri de düzenleniyor.
 
Eskişehir’in en hareketli ve hatta tüm kente hayat veren yeri ise şüphesiz Porsuk ve çevresi. İsterseniz teknelerle bir Porsuk turu atabilirsiniz, isterseniz her iki kıyısına kurulmuş kafelerde bir şeyler içerek tüm günün yorgunluğunu keyifli bir biçimde atabilirsiniz.
 
İçinde su sporları ve başka etkinliklerin yapılabildiği bir gölet yanında çocukların mutlaka ilgisini çekebilecek olan Bilim Sanat ve Kültür Parkı da ziyaret etmenizi tavsiye edebileceğimiz bir diğer yer.